15 Nisan 2015 Çarşamba

Zweig/ Merhamet

Usta'nın ustalık eseri, tek büyük romanı , sürükleyici ve etkileyiciydi... Evet yakışıklı bir asker, davet edildiği bir eğlencede, bir kızı dansa davet eder ve kız büyük bir istekle kalkmak ister, ama o da ne, kız birden yığılıverir yere, masayı da devirircesine...
Kulağa hikaye, ne kadar da sıradan geliyor değil mi? Ama Usta almış bu hikayeyi bir esere dönüştürmüş ve karakterleri aracılığı ile bir sürü ruhsal çözümlemeler yapmış.



Genelde bir hikayeyi okurken, kitapta hep suçlu, kötü adam ararız. Bütün suçu birilerinin  üstüne yıkar rahatlarız! Bu kitapta evet bir felaket var, ama parmakla göstereceğiniz bir suçlu yok! Herkes haklı kendince! 

Merhamet hisleriyle yola çıkan bir asker ve onun yakasını kurtaramadığı olaylar, sonrasında yaşadığı hesaplaşmalar...
Bu kitabı okuduktan sonra gerçekte,  kendi hayatınızdaki kişisel meselelerde , suçlu aramaktan çok , kişilerin davranış sebeplerini anlamak için uğraşacaksınız ki bu benim de pratikte zorlandığım çok da kolay olmayan bir iş.... Zaten ne diyordu 


Zweig #BirKadınınYirmiDörtSaati isimli eserinde?
"İnsanları yargılamak yerine, onları anlayamaya çalışmaktan zevk alıyorum..."