6 Şubat 2015 Cuma

Menekşe Kokulu Hikayeler

Geçen yaz bu kitabı okumuştum. Evet içindeki kısa hikayeler tanıdıktı biraz, hatta oldukça toz pembeydi. Ama bazen bildiğin hikayeleri, temiz hikayeleri tekrar okumak da mutlu ve umutlu eder insanı... 



En sevdiğim ve aklımda en çok kalan hikaye ise şuydu: Bir gün bir sporcu birincilik derececi almış ve ödül olarak da yüklü bir çek kazanmış ... Tam da o gün park yerinde arabasına binerken , bir kadıncağız yanında belirmiş. Kadının dediğine göre , çocuğu kansermiş ve acil tedavi için para yardımına ihtiyaçları varmış. Adam hiç düşünmeden cebinden çek defterini çıkarıp yüklü bir rakam yazıp, kadına vermiş. Ertesi gün, arkadaşı , sporcunun yanına gelmiş ve şöyle demiş: Dün senin yanına gelip senden yardım dileyen kadın, duyduğuma göre tam bir sahtekarmış dostum. Seni kandırmış... Sporcu adam bu söz üzerine şöyle demiş: Bu şimdiye kadar duyduğum en iyi haber dostum, demek ki ortada kanser yüzünden acılar çekerek ölmek üzere olan küçük bir çocuk yokmuş... Herkese kitap sayfalarınca selamlar ve iyi okumalar...

Düşüş Albert Camus

Albert Camus /Düşüş 

Hey dostum, Jean Baptiste merhaba, ben az önce senin barda tanıştığın adamla yaptığın konuşmaya kulak misafiri oldum. Sana katılıyorum bayım, peki ben kim miyim? Ben sıradan bir okurum. 


Şimdi sen dedin ya "İnsan böyledir, bayım,iki yüzü vardır onun:Kendini sevmeden bir başkasını sevemez." Haklıydın hem de çok hakkı. 

Sen bir gün,  kırmızı ışıkta beklerken önündeki motor arıza yapmış ve yeşil ışık yanmasına rağmen motor ilerleyememişti! Sen motorcuyu kibarca uyarmış ama karşılığında halkın önünde, motorcudan bir yumruk yemiştin. Hiç bir tepkide bulunamadın! Sen iyi bir insandın çünkü! Tartışmayı beceremezdin! (İnan bana dostum, ben de böyleyim , hayatta hiç bir zaman gergin, tartışmalara katılmayı beceremem!) Hatta oradaki kalabalık senin  "kötü , kavgacı bir insan" olduğunu düşünmüştü! Sonra sonra, sen iyi olmaktan vazgeçtin... Senin için bir düşüş başladı. Halbuki sen görme kusurlu insanları bile karşıdan karşıya geçiren, herkese her fırsatta yardım eden bir vatandaştın dostum...

Hepimizi anlattın sen aslında, hepimiz bir düşüş içindeyiz. Ruhumuzu yükseltmeye çalışırken, "kötü insanlar, etiketçi insanlar, niyet ölçen insanlar" bizi aşağı çekiyorlar... 




Alıntılar:

"İnsan böyledir,aziz bayım,iki yüzü vardır onun:Kendini sevmeden sevemez.Gözleyin komşularınızı,şansınıza bir ölüm olursa binanızda.Onlar kendi küçük yaşamları içinde uyurken,örneğin kapıcı ölür.Hemen uyanırlar,koşturmaya başlarlar,bilgi alırlar,acınırlar.Taptaze bir ölü,gösteri başlar sonunda.Onların trajediye gereksinimleri vardır... ...Yine de tüm bina sakinleri fenol kokan odaya uğradılar.Kiracılar bu iş için hizmetçilerini de göndermiyorlar,fırsattan yararlanmak için kendileri geliyorlardı..."



Gölgesizler(Hasan Ali Toptaş)

"Demek ki insan ne yaparsa yapsın bir oyun içinde..."


Düşle gerçeğin birbirine karıştığı, şiirsel bir tarzda yazılmış,  kayıp hayatların öyküsü Gölgesizler... Bir köyde herkes gibi sıradan bir hayatı yaşayan insanlar, birden kendilerini ve diğer kendilerini aramaya başlıyorlar. Bu kitabı okurken , bir köy meydanına bir o berber dükkanına  gittim geldim, çok garip bir  ruh haline girdim,gerildim adeta,  hatta bir ara " ben gerçekten var mıyım? Yoksa bu hayatım bir düş mü" dedim😄 o birer birer kaybolan insanlar,  onların akibeti ve sürpriz gelişmeler okuma istediğimi , o şaşırtan sona kadar devam ettirdi. Bir an düşündüm ben bir gün kaybolsam, kendi varlığıma karışarak ruhen yok olsam, kimler benim yokluğumu fark eder? Beni aramayı ne kadar süre sonra bırakır ?Çocuklarım beni ne zaman artık hatırlamaz olur? 

Hasan Ali Toptaş'ın kalemi bence çok farklı, hikayeler ise öyle garip ve ilgi çekici ki, kurgu içinde kurgu, düş içinde düş var... Ben iyi ki tanıdım diyorum, ama işte başka kitapları okur muyum? Onu zamana bırakıyorum...  Yazarı ilk defa tanıyacak olanlar bence bu akıcı kitabı ile işe başlamalılar... 

Petey Kitap Yorumum

"Mücevher, nasıl parlayacağını keşfeden bir kaya parçasıdır..."
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Engelli vücudunun içine hapsolmuş biri nasıl mutlu olmayı böyle güzel başarabilir? Petey'i özel yapan neydi? Hayat ona adil davranmadı ama o, asla sahip olduklarından fazlasını istemedi. Çünkü imkansız görünse de onun yaşamı, hayattan zevk almak üzerine kurulmuştu... Ben çok etkilendim bu gerçek hayat hikayesinden. Farelerle bile dost olabilmiş bu yüce yürekten çok ders öğrendim, umarım o çıkardığım dersler , uzun süre bende işe yarar... Ne de az şükrediyoruz .... Ne de çabuk unutuyoruz... 

5 Şubat 2015 Perşembe

Ivan Ilyiç'in Ölümü / Tolstoy

"Çektiği manevi acılar, bedensel ağrılarından çok daha fazlaydı. Acılar içinde kıvranıyordu ama asıl bu acının sebebi, ' Ya yaşadığım sürece hiçbir şey gerçekten gerektiği gibi değildiyse ?!' ... düşüncesiydi. ~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Pazar günü, baba çocukları gezmeye götürdü, başta ütü olmak üzere yapılacak bir ton iş var, ama ben yine kendiğimi kitaplığımın önünde buldum. Oradan bana , önceden tanışmış olduğum İvan İlyiç göz kıptı. Ben dedi ben, salon perdesini takma uğruna ne acılar yaşadım. Ailem mutlu olsun diye kendimi paraladım. Mesleğimde en iyi olmak uğruna bir ömür adadım, sonra... Sonra mı ? işte yapayalnız ölüyorum dostum, yapayalnız... Kızım biraz önce odama girdi, yalandan baba nasılsın dedi, sonra parti hazırlıklarına devam etti... Karım, ben öldükten sonra alacağı parayı arttırma derdinde... İş  arkadaşlarım benden sonra  kimin yerime geçeceği hakkında konuşmaya başladı. Herkes hayatına devam ediyor dostum ama ben ölüyorum ölüyor ve bunu kimse anlamıyor...