3 Temmuz 2014 Perşembe

Küçük Bir Kış Masalı Kitap Yorumu

Şimdi gözünüzü kapayın ve kendinizi şirin bir kasabada hayal edin! Bu kasaba, İrlanda'nın batı kıyısında, Stoneybridge isminde, küçük bir kasaba olsun. İşte bu kasabada, Atlantik Okyanusu'na bakan kayalıklar üzerindeki eski taştan yapılmış bir malikaneyi, Chicky Star isimli,hayata sıfırdan başlamak isteyen bir bayan, sabırla çalışarak, sıcacık bir kış oteline dönüştürüyor! 

Bayan Starr'ın , "Küçük Bir Kış Masalı adını"  verdiği bu sıcak, konuksever oteli, yabanıl kuşları izlemeyi, doğa ile başbaşa geçirilen sahil boyu yürüyüşleri,ilginç koy ve mağaraları görmeyi, müzikal barda eğlenmeyi  ve tabiki çeşitli organik yiyeceklerden yapılmış lezzetli yemekleri vaadediyor! Öyle güzel tasvirleniyordu ki her detay, adı geçen bu şirin otelde gidip kalasım geldi okurken:) Yağmur altında yapılan , el değmemiş bu doğada bir yürüyüş turu yapmak istedim ben de:) Eminim hepimizin kış günlerinde böyle bir haftalık kısa bir tatile her zaman ihtiyacı oluyordur:) 

Durun daha bitmedi:)Ayrıca bu otelin  her zaman şöminesi gürül gürül yanan bir yemek odası ve masasında her zaman ikram edilen sıcak çayı var! Akşamları ise tüm konuklar bir sofrada oturup, sohbetler ediyor , lezzetli yemekler  yiyor. 
Bu sofrada yer alacak , dünyanın farklı ülkelerinden gelen bu konuklar ve birlikte yanlarında getirdikleri acı hikayeleri ise, kitapta her bölümde ayrıntılı bir şekilde tanıtılıyor ve her bölüm sonunda, her bir karakterin bu otelde yaptıkları , o kişilerin gözünden tekrar okuyucuya sunuluyor!

Bence bu kitap, "Her yaşanmış hayat aslında bir romandır."sözüne uygun kurgulanmış bu romandı! Ayrıca sürükleyici dili ve hikayeleri ile, okuyana "hayata sıfırdan başlama cesareti" verecek nitelikteydi! Okurken tüm karakterlerin acılarına ve tecrübelerine tanık oldum, onlarla birlikte ben de yenilendim, tazelendim:)  Elinize geçerse okuyun, pişman olmazsınız derim...

30 Haziran 2014 Pazartesi

Doğu Yolculuğu( Hermann Hesse) kitap yorumu


Doğu Yolculuğu kitabı, H.H.'nin bir çeşit  cemiyet üyeliğine kabul edilip, bir ant içmesi ile  çıktığı doğu yolculuğunu anlatması gibi görünse de,  aslında kitap, H.H.'nin iç dünyasındaki şüphelerini, gel-gitlerini anlatan bir tür itirafnameydi bence!

H.H. kitapta bu Doğu Yolculuğunu şu cümlelerle anlatıyor." Bizim doğumuz , salt bir ülke ya da coğrafi bir şey değil, ruhun yurdu ve gençliğiydi, hem her yerdi hem de hiç bir yer, tüm zamanların yekvücut  olmasıydı..." 

İşte bu yolculuk esnasında, kendisine çok güvendiği, hayran kaldığı, sohbetlerinde can bulduğu , cemiyet üyelerinden biri, Leo, ansızın , esrarengiz biçimde kayıp oluyor! Bu olay onu derinden etkiliyor ve bütün heyecanını ve Cemiyete bağlılığını zedeliyor! Sonrasında ise kendi itirafları , sonucunda esrarengiz olaylar ve mahkeme! Peki sonuç ne! Okuyunca anlayacaksınız!

Ben kitabı okurken çok not aldım! İşte onları da burda paylaşıyorum: "Belki de insanın yaşantı açlığından sonraki en büyük açlığı unutma açlığıdır."   

"Kimi zaman insan eskiden sevdiği bir şeyden artık zevk alamaz oluyor. Bir müzisyen kemanını satabiliyor ya da duvara fırlatabiliyor! Gün geliyor bir ressam, yaptığı bütün resimleri yakabiliyor! "

" Sizi tanıyıp tanımadığımı soruyorsunuz? İnsanın bir başkasını, hatta sırf kendini bile tanıması mümkün mü? Ve biliyorsunuz ki ben insanlardan hiç anlamam. Beni ilgilendirmezler. Köpekleri, evet, onları gayet iyi tanırım, kuşları , kedileri de öyle!"

Bu kadar kısacık bir kitaba,bir koca dünya sığdırmış yazar! hem kendi derdini hem insanlığın  derdini mükemmel , sıkmayan bir dille anlatmış! Elinize geçerse okuyun derim! Pişman olmazsınız!