4 Ağustos 2015 Salı

Kürşat Başar, Başucumda Müzik

"Sanki her şeyin üzerinden uçup gidermiş gibi yaşamak,
Anlar...
Anların peşinden gitmek...
Sonu ne olacak diye merak edilen romanlara değil de, 
Bir dizesi okunup kaldırılan ve her keresinde başka bir şey anlatabilen
Şiirlere benzeyen anılar..."
(Sayfa 462)

Şiir gibi okuduğum, okurken  de nasıl karakterler sonunu düşünmeden yaşadıysa sonunu düşünmeden sayfalarını çevirdiğim bir roman oldu...
Ne de olsa sonunu düşünen kahraman olamaz değil mi?
Buradaki gerçek yaşanmış bir hikayenin kahramanları da 
gerçek hayatta bir "kahraman" olamasalar da 
Kürşat Başar gibi sağlam bir yazara esin kaynağı olarak, bu unutulmaz güzel romanın karakterleri oldular.

Otursam şöyle bir liste hazırlasam;
En çok etkilendiğim kitaplar: 
Bu kitap o listenin başlarında yer alırdı mutlaka...
Herkese kitap dolusu selamlar.

Saat tam gece on iki,
Bizim kitaptaki prensesin masalı 
da sona erdi...



Beğendiğim Alıntılar:

"Ve biliyorum ki hayat hep dağılır.
Biz onu ne kadar bir düzen içine sokmaya çalışsak , kendimize göre yeniden oluşturmayı 
denesek de..."
 (Başucumda Müzik kitabı, sayfa 462)

"Çoğu zaman istediklerimizi yapanları, bize uygun davranan insanları severiz. Onların yanında kendimizi güvende hissederiz.
Aslında bize uygun olanı sevmek kolaydır.
Zor olan, bize benzemeyenleri sevebilmektir.
Birini seni mutlu ettiği için değil,
yalnızca bir başkası gibi değil de
KENDİSİ GİBİ OLDUĞU İÇİN SEVEBİLMEK ZORDUR."
( Başucumda Müzik, sayfa 224-225)



Acaba çocukluk mu kentleri güzelleştirir anılarda?
Yoksa gerçekten de yıllar geçtikçe bozuyor muyuz
onları?"
Başucumda Müzik, Kürşat Başar, sayfa 12

"... birini öptüğünde salıncakta sallanıyor gibi hissediyorsan sen aşıksın..." 
"Birini sevmen için elle tutulur bir neden bulamıyorsan onu sahiden seviyorsun demektir..."




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder