6 Temmuz 2014 Pazar

Mihmandar, İskender Pala

İskender Pala siz ne güzel yazıyorsunuz! Siz iyi ki varsınız ve biz de iyi ki sizin kitaplarınızı okuyoruz! Sizin bu yazdığınız her bir roman, bize yaşattığınız her heyecanlı macera ve anlattığınız her bir tarihi bilgi bizde unutulmaz izler bırakıyor! 

İşte bu "Bir Eyüp Sultan Romanı Mihmandar"  da muhteşem  kitaplarınızdan biriydi!

Kitap, rivavet edilen bir hikaye ile başladı ki Ebu Eyyüb'un dedelerinin nasıl Yesrib'e yerleşmiş olduğunu anlattı bize! Sonra karşımıza  Sevgili Ebu Bekir Hazretleri çıktı ve anlatmaya başladı, Kutlu Nebi(sav) ile çıktığı hicret yolculuğunu , okurken duygulanmamak elde değildi! Çünkü tasvirler muhteşemdi, orada o mağarada ben de nefesimi tuttum bekledim, onlarla! Sonra Medine'ye varış! Ve Hz. Peygamberimizin devesi Kusva 'nın konaklayacakları yeri seçerken Ebu Eyyüp ve eşi Fatıma'nın heyecanlı bekleyişi! Ben de bu bölümlerde çok heyecanlandım ve Fatıma'nın dualarına ben de katıldım, amin dedim, hadi mübarek hayvan dur bu evin kapısında dedim! O an öyle güçlü betimlenmişti ki ağlamamak ne mümkün!

Ve Eyüp Sultan Hazretleri yıllar sonra çıktı kitapta karşımıza, 80 yaşında bir delikanlı olarak! Muaviye dönemindeki İstanbul'un Fethi'ne manevi destek olmak için çıktığı yolculuğa şahit olduk! Binbir türlü zorluğa,çetin kış koşullarına rağmen yola düşen Eyyub el-Ensari  Hamed'e verdiği öğütlerle,ona anlattığı hadislerle , her gittiği yerde fidan dikme isteği ile,  askere davranış ve sözleriyle örnek ve moral oluşuyla, peygamber sevgisi ile manevi bir doygunluk yaşattı bizlere! İşte o rivayet ettiği hadislerden bazıları " Kim Allah için mütavazi olursa, Allah onu ve şanını yüceltir!" , " Kim bir mümin kardeşinin ayıbını bu dünyada örterse, Allah da dünya ve ahirette onun ayıbını örter!" , " Müslüman'a din kardeşiyle üç günden fazla dargın durması uygun değildir!","Sadakanın en makbulu , dargın akrabaya verilendir!"...

Bu arada bir de ilerleyen hikayede Kallinikos vardı, savaş silahı icat eden bir bilim adamı! Ayrıca savaşçı , dişi ejder Genna'nın serüvenleri ve ortaya çıkan "Greguvar yani Bizans ateşi" isimli silah!!! Kallinikos belki unutulmaz bir kurgu karakteri gibiydi! Ama belki de gerçekti kimbilir!  Hele söylenişi oksiene benzeyen Oxy-genna ismi...

Sonuçta 80 yaşında bir insanın Medine’den kalkıp, iklimine alışık olmadığı Konstantiniyye önlerine kimi zaman yayan kimi zaman at sırtında gelebilmesi, aslında onun nasıl da ideali uğruna, gayretli bir adam olduğunu gösteriyordu! Hz. Muhammed’in (sas) gelecekte İstanbul’un fetholunacağını haber vermesi kadar, Eyüp Sultan’ı o yaşında buralara kadar getiren şey  belki de Efendimiz’in “Konstantiniyye yakınlarında salih bir kul defnolunacaktır.” sözüydü, kim bilir...

Peki hiç düşündünüz mü? Eyüp Sultan Hazretlerinin gerçekten ismi ne diye? Aslında o mübarek zatın ismi Halid Sultan, ama tahtı yok! O aslında bir hizmetkar, gönüllerin sultanı sadece! İşte O'nun oğlunun adı Eyüp aslında, adı da Ebu Eyüp , çünkü Eyüp'ün babası... 

Ben kitabı çok beğendim! Kesinlikle okuyun derim!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder