21 Ekim 2014 Salı

Sergüzeşt Kitap Yorumum

Sergüzeşt

Romantizm bu kitapta o kadar saf gerçekti ki, her satırda insanın yüreğine dokunan cümleler, ifadeler vardı. Şu ana kadar okuduğum en güzel kitaplardan biriydi. Ben çok beğendim, okurken çok hüzünlendim, gözyaşlarıma hakim olamadım çoğu bölümde...

Ayrıca bu kitap, "siyasal iktidarın baskısına" uğrayan ilk roman özelliği de taşıyormuş.

Kitapta özgürlük ve tutsaklık konusu işleniyor. Dilber ismindeki göçmen, küçük 9 yaşlarında  bir öksüz kız, İstanbul'da bir aileye esir olarak satılıyor ve görmediği işkence, hakaret kalmıyor!

Kitaptan bir bölüm: "Evsahibi, Dilber'in kendi kızıyla oynamak istediğini görünce, Dilber'in kulağından tutarak, Dilber'i süpügeyi bıraktığı yere getirdi. ' Sen işini bırakıp ne oynuyorsun?' diyerek şiddetli bir tokat attı. Zavallı çocuk, ağlamaya bile cesaret edemeyerek, hizmetini görmeye devam etti."

Kitaptan bir alıntı: " - Niçin ağlıyorsun? 
-Hiç, ağlamak esirlerin en büyük hakkıdır! Biz o hürriyete sahibiz...

Daha sonra Dilber büyüdükçe hayatı o evden bu eve savruluyor... Peki esirlerin aşık olma hakkı var mıydı?
Dilber hürriyetine kavuşabilecek miydi? Bu kitabı okursanız pişman olmayacaksınız! Garanti ediyorum ki  okurken de edebiyatın doruklarında gezeceksiniz! 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder