3 Haziran 2015 Çarşamba

Odamda Yolculuk Kitap Yorumum

"Madem size söylemem gerekiyor, kütüphanem romanlardan oluşuyor; evet romanlar... Sanki yeterince derdim yokmuş gibi, binlerce hayali kişinin derdini de gönüllü olarak paylaşıyorum ve onları da kendiminkiler kadar canlı hissediyorum..." ( Odamda Yolculuk , sayfa 87)


Kitap çok farklıydı, farklı bir tat bıraktı aklımda ve ruhumda. Bu kitabı okuduktan sonra , evimdeki eşyalara daha farklı bir gözle bakmaya başladım, hatta duvarlarımızın ne kadar da boş ve ruhsuz olduğunu farkettim.


Kitapta yazar odasındaki her bir eşyayı ve her bir tabloyu konuşturmuş, hikayeleştirmiş, özellikle #ÇobanKız tablosu çok güzel tasvirlenmişti.


Ayrıca bu kitapta,  kurallara itaat etmek zorunda kalan, özgürlüğü kısıtlanan insan ruhu ve  onun özgürlük isteyen hayvani tarafı çok güzel sunulmuştu.

Yazar zaten kitabı , zamanında Kraliyet Ordusundayken , yaptığı bir düello sonucu Torino Kalesi'ndeki odasında aldığı kırk iki günlük hapis cezasını geçirmek zorundayken yazmış. Ve cezası bitince özgürlüğe değil de tekrar toplum ve kurallarının tutsaklığına kavuştuğunu belirtmiş...

Alıntılar:
 "... kitaplar, kalemler sıkıntıya karşı bunlardan iyi çare olur mu! ... o zaman saatler üzerinizden geçer ve sessizce sonsuzluğa düşerlerken, kederli geçişlerini hissetmezsiniz bile..." ( Odamda Yolculuk, sayfa 13)

"Kalbine ve ruhuna uygun bir DOST bulan kimse ne mutludur! Zevk, duygu ve bilgi benzerliğinin birleştiği bir dost; hırstan ya da çıkardan başı dönmeyen bir dost... Ne mutlu öyle bir dostu olana..."
(Odamda Yolculuk, sayfa 48)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder