12 Şubat 2015 Perşembe

Peyami Safa / Dokuzuncu Hariciye Koğuşu

"Yalnız başıma, demir parmaklıklı kapıdan içeriye girerdim, dokuzuncu hariciye koğuşuna doğru , ağaçların bile sıhhatine imrenerek yürürdüm..."
 

"... keşke futbol oynasaymışım;belki de bacağımı nüzhet’in aşkı kadar..." 

"Hastahanenin sessizliği kadar gürültüsü de beni korkutuyordu. Odanın önündeki her ayak sesi yaklaştıkça , bana fena bir haber vereceklermiş gibi , korkudan büzülüyordum. 

110 sayfalık bir başyapıt . Bacağında meydana gelen bir kemik rahatsızlığı sebebiyle, yıllarını hastane koridor ve odalarında geçiren hasta bir çocuğun acı hikayesi çok etkileyiciydi. Tasvirler çok kuvvetliydi. Çok hisli sözler vardı. Okurken yaşatan, hüzünlendiren bir hikayeydi. Belki de bu kadar etkileyici olmasının sebebi, yazarın da küçük yaşlarda ve gençliğinde , yıllarca tedavi gördüğü kemik rahatsızlığıydı... 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder